Hayatımızda önemli bir yeri olan imzanın sözlük anlamına baktığımızda;
İmza; “Altına yazıldığı metnin onandığına ya da benimsendiğine işaret sayılan, bir kimsenin kendi eliyle ve her vakit aynı biçimde yazageldiği adı” şeklinde tanımlanmaktadır.
İmza konusuna yasalarımıza baktığımızda; imzanın ne şekilde atılacağı hususunda kesin bir hüküm yoktur. Ancak, Soyadı Kanunu ve Borçlar Kanununda, imzanın ne şekilde atılması gerektiği hususuna kısmen de olsa açıklık getiren hükümler mevcuttur.
Şöyle ki;
Soyadı Kanununun 2. maddesinde “Söyleyişte, yazışta, İMZA’da özad önde soyadı sonda kullanılır” ifadesi yer almaktadır. Buradan, imzada öz ad ve soyadın yer alması gerektiği anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun (11.01.2011 tarih ve 6098 sayılı) 15. maddesinde ise “İmzanın, borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunludur” ifadesine yer verilmektedir. Buradan da imzanın el yazısı olması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak, burada el yazısından amaçlananın; herhangi bir alet veya cihazla değil, elle oluşturulması gerektiği hususunun belirtilmek istenildiği değerlendirilmiştir.
İmzanın atılmasında; gerek tanımından gerekse yasalarımızda yer alan ilgili hükümlerden anlaşılacağı üzere; her zaman aynı biçimde el yazısı ile ön ve soyadın tamamının veya önadın baş harfinin konulmasından sonra soyadın tamamının yazılması suretiyle atılması tercih edilen yöntemdir. Ancak elle atılması zorunludur.
Tanımına uygun bir imza
*(Kısmi alıntı: Çağın Polisi Dergisi – Sayı:49 –Ocak 2006 – İmza Nedir, Nasıl Atılmalı – Dursun KERİMOĞLU)