Kriminalistik inceleme alanı itibariyle kısaca sahteciliği; gerçekte olmayan bir belge düzenlemek veya gerçek bir belge üzerinde tahrifat yapmak olarak tanımlayabiliriz. Bu yönüyle sahtecilik; “Külli Sahtecilik” ve “Kısmi Sahtecilik” olmak üzere ikiye ayrılır.
Külli Sahtecilik: Bir belgeyi bütünü ile sahte olarak düzenlemektir.
Kısmi sahtecilik ise: Gerçek bir belge üzerindeki kayıtların tahrifatla değiştirilmesidir.
Hukuki olarak konuya baktığımızda, sahtecilik; “Resmi belgede sahtecilik” ve “Özel belgede sahtecilik” olarak ayrıca ikiye ayrılır.
Kanun, bir belgede yapılan maddi sahtecilik nedeniyle şahsa cezai sorumluluk yüklenebilmesi açısından, ayrıca, “Resmi belgede sahtecilik” – “Özel belgede sahtecilik” ayrımına göre değişen “belgeyi kullanma”, “belgenin aldatma yeteneğinin varlığı” gibi unsurları aramıştır.
26.09.2004 tarihli ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerinde belgede sahtecilik konusu aşağıdaki şekilde geçmektedir:
“Resmî belgede sahtecilik
MADDE 204.– (1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi …cezalandırılır.
Özel belgede sahtecilik
MADDE 207.– (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi…..cezalandırılır.”